Son Güncelle Nisan 6th, 2015 4:01 AM
Ünlülerin Uyuşturucu Davasında Son Gelişmeler
Çağatay Ulusoy: Bizim piyasada çoğu insan içiyor, kullanıyor
Dizi oyuncuları Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca ile şarkıcı Cenk Eren’in ‘uyuşturucu temin etmek’ suçundan, 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması bugün yapıldı.
Mahkeme, oyuncular Deniz Uğur, Cemal Hünal ve Selen Katırcıoğlu’nun da aralarında bulunduğu 6 kişinin tanık olarak dinlenmesine karar verdi. 2 sanığın tahliyesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunmaların ardından görüşü sorulan Savcı, sanıklar Şeref Deniz, Murat Özgener, Cihan Şenyüz ve Ferdi Özer’in tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Diğer tutuklu sanıkların tahliyelerini talep eden savcı, avukatların yakalama kararlarının ve adli kontrol hükümlerinin kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Aranın ardından mahkeme, kararlarını açıkladı. Mahkeme, oyuncular Deniz Uğur, Cemal Hünal ve Selen Katırcıoğlu’nun da aralarında bulunduğu 6 kişinin tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Bu duruşmaya mazeret sunarak gelmeyen sanık Cenk Eren’in mazeretini kabul eden mahkeme, sanığın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine hükmetti.
Yakalama çıkarılan ve bu duruşmaya gelerek teslim olan Faruk Polat’ın tutuklanmasına karar veren mahkeme, sanıklar Cihan Şenyüz, Ferdi Özer, Murat Özgener, Şeref Deniz, Cengiz Esmer, Emrah Akman, Erol Tutsak, Necati Fidan ve Neşat Çalıkoparan’ın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
Mahkeme, sanıklar Alp Parlar, Ferhat Yavuz, Nuri Kösem, Hüseyin Orçun Benli, Kaan Turgut, Yusuf Hasan Akgün, Özgür Sanlav, Mustafa Kabahor, Ergun Taş, Niyaz, Canbaz, Çağatay Ulusoy ve Gizem Karaca’nın yurtdışı çıkış yasaklarının devamına da karar verdi.
Sanıklar Recep Onur Bayramoğlu ve Aslı Keskin’in tahliyesine hükmeden mahkeme duruşmayı erteledi.
34 SANIKLI DAVA
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 34 sanık yargılanıyor. Duruşmaya 9 tutuklu sanık ile aralarında Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca, Yusuf Hasan Akgün’ün de olduğu 13 tutuksuz katıldı. Şarkıcı Cenk Eren mazeret bildirerek duruşmaya gelmedi.
Çağatay Ulusoy, “Bu esrar işleriyle çok kısa bir ilişkim var. İşler kötüye gitmeye başlamıştı. Emir’in Yolu dizisi başladığında psikolojik olarak sıkıntılıydım. O dönemde daha çok içmeye başladım” dedi.
Savunma yapan oyuncu Ulusoy, kullanmak amacıyla uyuşturucu aldığını ancak kimseye vermediğini ve kimseyle beraber içmediğini savundu.
“GİZEM KARACA İLE 1-2 KEZ ESRAR İÇTİK”
Yönetmen Hüseyin Orçun Benli’nin evine gitmek için telefonla aradığını ve telefona nişanlısı Deniz Uğur’un çıktığını belirten Ulusoy, şunları söyledi:
“Deniz abla telefonu açmasa, o akşam Orçun’la beraber esrar içecektik. Deniz ablayla konuştuğum için götürmedim. Daha sonra Orçun’la telefonla konuştuğumuzda kullandığım ‘balık’ lafı, esrar anlamında kullanılmıştı. Daha önce Orçun’la Asmalımescit’teki bir ortamda iki kez esrar içtik. Orada bulunanlardan aldık ve kimseye para vermedik. Onlar bize verince biz de kullandık.”
Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci’nin, “Gizem Karaca’ya uyuşturucu verdin mi?” sorusunu “Hayır” diye yanıtlayan Ulusoy, “Beraber kullandınız mı?” sorusuna karşılık da “Evet 1-2 kez içtik. Gizem’le Ergun abinin (oyuncu Ergun Taş) evinde esrar içtik. Ergun abi gittiğimizde zaten içiyordu. İkimiz de onunla beraber içtik” diye konuştu.
Sanıklardan Ergun Taş’ın başka yerde kendisine uyuşturucu vermediğini ve içici olduğundan, ona gittikleri zaman birlikte esrar içtiklerini anlatan Ulusoy, “O içiyordu, biz de sigarasından alıyorduk. Operasyon olmadan 4 ay önce tanışmıştık. Aynı dizide oynadığımız için tanışıyoruz” dedi.
“İŞLER KÖTÜYE GİTMEYE BAŞLAMIŞTI”
Başkan Ekinci’nin, “Bu muhabbetiniz nereden çıktı?” şeklindeki sorusu üzerine de Ulusoy, “Bu esrar işleriyle çok kısa bir ilişkim var. İşler kötüye gitmeye başlamıştı. Daha önce de birkaç kez içmiştim. Emir’in Yolu dizisi başladığında psikolojik olarak sıkıntılıydım. O dönemde daha çok içmeye başladım” ifadelerini kullandı.
“BİZİM PİYASADA ÇOĞU İNSAN İÇİYOR”
Ulusoy’un bu beyanına karşılık Başkan Ekinci, “Dizide herkes esrar mı içiyor?” sorusunu yöneltti. Çağatay Ulusoy da “Bizim piyasada çoğu insan içiyor, kullanıyor. Ergun Taş ile tanışmamızı hatırlamıyorum. Ona ben demiş olabilirim. Ben arıyordum, ‘geliyorum’ diye. İki kez birlikte içtik sadece” diye konuştu.
“ESRARI ŞOFÖRÜM GETİRDİ”
Ulusoy, Başkan Ekinci’nin, “Evinde yakalanan esrarı kimden aldın?” sorusunu, “Sarıyer’de oturan şoförüm Onur Tezer getirmişti bana. ‘Balık’ olayından yarım saat önce getirmişti. Sarıyer’den bulmuş. Kendisi içmez ve para falan da almaz. Benden para istemedi. 10-12 gram civarındaydı. Bir kısmını içtim, kalanı da operasyon sırasında polise kendim verdim” şeklinde yanıtladı.
Firari sanıklardan Selin Boronkay ile telefonla görüşmesi de sorulan Ulusoy, Boronkay’a telefonda “sigara” terimini kullandığını ve bununla gerçekten sigarayı kast ettiğini belirterek, “Selin sabah kalktığında sigara içer” ifadesini kullandı.
Daha önce Bebek’te evi bulunduğunu ve başkalarıyla burada esrar içmediğini anlatan Ulusoy, “Selin Boronkay, Gizem Karaca ve Hüseyin Orçun Benli bana uyuşturucu getirmedi. Gizem’den istediğim kağıt, normal sarma sigara kağıdıdır. Esrar kağıdıyla aynı olduğu için görülsün istemedim” diye konuştu.
“ESRAR İÇENLER BAR ORTAMLARIN ZAMAN ZAMAN BİRBİRLERİNE VERİR”
Duruşmada savunma yapan sanıklardan yönetmen Hüseyin Orçun Benli de “Örgüt üyesi değilim. Gerek bireysel gerek örgüt bazında uyuşturucu ticareti yapmadım. O tarihte uyuşturucu kullanıyordum ancak şimdi kullanmıyorum” dedi.
Uyuşturucuyu “Ferdi” isimli kişiden aldığını zannettiğini ancak şimdi burada görünce aldığı kişinin “Ferdi” olmadığını anladığını kaydeden Benli, Çağatay Ulusoy ile yaptığı telefon görüşmesinde geçen “balık” kelimesiyle ilgili de şunları söyledi:
“Balığın esrar olduğunu sonradan anladım. Telefon görüşmesinde gerçek balık olduğunu sanmıştım. Hatta ben mangalı yaktım. Çağatay gelince de elinin boş olduğunu gördüm ve ‘balıklar nerede?’ dedim. O da ‘Abi, esrardan bahsettim ama getirmedim’ dedi. Çağatay’la toplamda iki kez uyuşturucu kullandık. Uyuşturucuyu bize tanımadığımız biri verdi. Bar ortamlarında zaman zaman esrar içenler birbirlerine verir.”
“EVİMDE BULUNAN HASSAS TERAZİ, SARIMSAK ÖĞÜTME MAKİNESİDİR”
‘Uyuşturucu kullandığımı kabul ediyorum’ diyen tutuksuz sanıklardan oyuncu Gizem Karaca ise “Uyuşturucu temin etme suçunu kabul etmiyorum. Ergun Taş, Çağatay Ulusoy ve Yusuf Hasan Akgün ile beraber kullandık ancak kimseye temin etmedim. Emniyetteki ifadem başıma ilk defa böyle bir şey geldiği için sağlıklı değildir kısmen doğrudur. Ben arkadaşlarımla Maslak’ta otururken Ergun Taş’ı kahve içmeye davet ettim. Esrar içmek istediğimi söyleyince Ergun Taş da istediğini söyledi. Ben de Ümit Yaşar İnanç’ı aradım. Bulup bulamayacağıyla ilgili bir bakacağını söyledi. Ümit Yaşar İnanç bulamayınca Ergun Taş, Mustafa Kabaoğur’dan bulabileceğini söyledi. O sırada Ümit Yaşar İnanç geldi. Daha sonra ayrıldık eve geçtim. Ümit Yaşar İnanç daha sonra ‘uyuşturucu geldiğinde ben de alabilir miyim?’ dedi. Ben de geç gelebileceğini söyledim. Ümit Yaşar İnanç beni aramadan önce Ergun Taş bir sigara kadar esrar getirdi. Ben de onun üstüne Ümit Yaşar İnanç’a esrarın geldiğini söyledim. Bunun üstüne Ümit Yaşar İnanç geldi. Benim Ergun Taş’a borç para verdiğim tarih 11 Aralık 2012 dir. Ben 300 TL’yi ona doğalgaz borcunu ödemesi için verdim. Çağatay Ulusoy’a götürdüğüm kağıt da sarma sigara kağıdıdır” dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci Karaca’ya ‘sarma sigara içiyor musun?’ diye sorması üzerine sanık Karaca, sarma sigara içmediğini normal sigara kullandığını söyledi. Bunun üzerine başkan Ekinci Çağatay’la telefon görüşmende 3-4 tane minnacık sardım diye söylüyorsun. İçmiyorsun ne sarıyorsun? İçmiyorsan sarma kağıdı ve tütün ne arıyor?’ dedi.
Başkanın ‘Sardığın sigara mı esrar mı?’ sorusuna da ‘sardığım sigaradır. Çağatay bize sık sık geldiği için sarma kağıdı ve tütün bulunuyordu’ dedi. Sanık, “Evimde bulunan metal olan hassas terazi Viyana’dan alınmış bir sarımsak öğütme makinesidir. Zaten makine de tertemizdi. Evimde yalnız kendim esrar içtim. Çağatay Ulusoy ile başka arkadaşlarımız da içerdik” şeklinde konuştu.
“AĞLANACAK HALİNE GÜLÜYORSUN”
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Ferdi Özer uyuşturucu madde temin ederek sattığını kabul etti. Uyuşturucu maddeyi iddianamede lider olarak gözüken Aydın Sarıoğlu üzerinden sattığını belirten Özer iddianamede ‘lider olarak benim yer almam gerekirdi’ dedi.
İfadesi gülüşmelere yol açan Özer’e üye hakim “Ağlanacak haline gülüyorsun. Etkin pişmanlıktan yararlanmak için mi bunları söylüyorsun yoksa gırgır olsun diye mi söylüyorsun. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorsan uyuşturucu madde aldığın kişileri söyle” dedi.
Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini ancak uyuşturucu madde aldığı kişilerin soy isimlerini hatırlamadığını belirten Özer, “Ben cezaevindeyken Aydın uyuşturucu madde satmaya devam etti. Bana yazdığı mektupta ben işe gidiyorum merak etme diyerek bana para gönderdi. Annem hayatını kaybettikten sonra bu işlere bulaştım. Aydın Sarıoğlu’na uyuşturucu maddeleri ben verirdim satması için. Lider olarak benim yer almam gerekirdi iddianamede” dedi.
“ZORUNA MI GİTTİ LİDER OLARAK YER ALMAMAK”
Mahkeme başkanı Mehmet Ekinci’nin “Zoruna mı gitti lider olarak yer almamak” demesi üzerine sanık Özer, “Aslında benim için daha iyi oldu. Ama benim sattığım sadece esrar. Ben cinayetten 10 yıl cezaevinde yatmıştım. Bu son olsun sizde yardım edin” diye konuştu.
“Sadece esrar ne kadar masum deme” diyerek sanığa tepki gösteren Başkan Ekinci Özer’in ‘uyuşturucular arasında fark yok mu?’ demesine ise “Sen daha iyi bilirsin” dedi.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLAMASINI REDDETTİ
Duruşmada daha sonra alan tutuksuz sanıklardan yönetmen Hüseyin Orçun Benli hakkındaki örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini ifade ederek “Çağatay Ulusoy ile 2 kez uyuşturucu içtim” dedi.
Gözaltına alındığı tarihte uyuşturucu madde kullandığını itiraf eden Benli “Ben uyuşturucuyu Ferdi isimli şahıstan aldığımı zannediyordum. Ama buradaki Ferdi uyuşturucu aldığım kişi değil. Çağatay Ulusoy telefon görüşmesinde ‘balık getireceğim, mangal yaparız’ dediğinde ben gerçek balık zannettim. Hatta Çağatay geldiğinde ben mangal yakıyordum. Çağatay’a nerede balık dediğimde Çağatay bana ‘Ben aslında esrardan söz ettim. Ama getirmedim’ dedi. Çağatay birlikte yaşadığım nişanlım Deniz Uğur kanser olduğundan uyuşturucu madde getirmiyordu. Çağatay Ulusoy’la iki kez uyuşturucu madde kullanmıştım. Çağatay’la beraber kullandığımız uyuşturucuyu bar ortamında tanımadığımız kişiler ikram etmişti” şeklinde konuştu.
TUTUKLU SANIKLAR SAVUNMA YAPTI
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Şeref Deniz’in ifadesi alındı. Örgüt kurma ve yönetme suçlamasını kabul etmeyen Deniz, uyuşturucu satmadığını, eroin dışında her türlü uyuşturucuyu kullandığını söyledi. Tutuklu sanık Necati Fidan, Şeref Deniz’in talimatıyla kimseye uyuşturucu satmadığını ifade ederek uyuşturucu kullandığını belirtti. Fidan, beraatini ve tahliyesini istedi.Tutuklu sanık Emrah Akman, zaman zaman uyuşturucu alıp kullandığını ve Tarlabaşı’ndaki sokak satıcılarından aldığını ifade etti.
BAŞKAN EKİNCİ : ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANABİLİRSİNİZ
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci de araya girerek uyuşturucu davalarında etkin pişmanlıktan yararlanılabileceğini hatırlatarak “Ne kadar doğru ifade verirseniz, davaya faydalı bilgiler verirseniz etkin pişmanlıktan yararlanabilirsiniz. Sokak satıcıları değil de tam isim verirseniz sizin faydanıza olur. Bunu bütün sanıklara söylüyorum” diye uyardı.
SANIK PARLAR : CENK EREN BENDEN KOKAİN İSTEMEDİ
Tutuksuz sanıklardan Alp Parlar, “Örgüte üye olmadım. Örgüt faaliyetinde ya da bireysel olarak uyuşturucu satmadım. Sanıklardan sadece Erol Tutsak’ı tanırım. Cenk Eren’le (Yüksel Venedik) 2-2,5 yıl önce sosyal medya aracılığıyla tanıştık. Uyuşturucu amacıyla görüşmedik. Cenk Eren benden kokain istemedi. Kendisiyle uyuşturucu ile alakalı hiçbir ortamım olmadı” dedi.
Hakim Bülent Kınay ise sanık Parlar’a “Erol Tutsak’la bir telefon görüşmende, Tutsak sana ‘Babadan haber var mı?’ diye soruyor. Sen de ‘kaburgası kırık’ diyorsun. Ben bir araştırma yaptım. Görüşmenin yapıldığı tarihte Cenk Eren, go-kart yaparken kaburgasını kırmış. Görüşmedeki baba, Cenk Eren mi?” diye sordu. Sanık Parlar ise ‘baba’ diye bahsettiği kişinin Cenk Eren olmadığını, patronu olduğunu söyledi.
Benzer İçerikler
Kategorideki Diğer İçerikler
